LGS hazırlıkta her geçen gün yeni yayın evleri sisteme dahil oluyor, zamanımız oldukça kitapları inceleme fırsatı buluyoruz. Bir çok yayın evi kitaplarını incelemememiz için bize birer baskısı hediye olarak yolluyor, sağolsunlar. Bunun dışında öğrencilerimizin aldıkları kaynaklardan çözemedikleri soruları çözerken yayını içerik olarak incelemiş oluyoruz. İnceleme fırsatı yakaladığım bazı yayınları sizin için sıraladık. Yeni yayınlar elimize geçtikce burada listelemeye devam edeceğiz…
Kortizol gibi hormonların en fazla salgılandığı zaman aralığıdır. Uzmanlarca, planlama, düzenleme ve ileriye dönüt yapıcı fikir üretimi için en verimli saatler olduğu görüşü yaygın.
16:00 – 18:00
Uzun dönemli hafızaya almak istediğiniz konuları çalışmak için ideal saat aralığıdır.
19:00 – 22:00
Beyin yeni bir öğrenme ve tekrarlar için hazırdır.
Türkiye’de ortaöğretime geçişte merkezi sınavlar hep vardı ancak yöntemleri farklılıklar gösterdi. Son 13 yılda liseye geçişte beşinci yeni sisteme hazırlanırken tarihçeyi hatırlayalım:
1955’ten itibaren hizmet veren ve yabancı dilde eğitim sunan kolejler, öğrencilerini sınavla seçiyordu.
1964’te fen, 1985’te Anadolu imam hatip, 1990’da Anadolu Öğretmen ve 2003’te Sosyal Bilimler liseleri kurularak, öğrencilerini sınavla almaya başladılar. Anadolu liseleri ise 1999’a kadar öğrencilerini ilkokuldan itibaren merkezi sınavla aldı.
Ancak sekiz yıllık kesintisiz eğitimin başlamasıyla bunların ortaokul kısmı kapandı. Yeni düzenlemeyle öğrenciler, 8’inci sınıftan itibaren Anadolu liselerine yerleşmek için sınava girmeye başladı.
2000’lerde sınavla öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına Liselere Giriş Sınavı (LGS) ile yerleştirme yapılıyordu.
2004’ten itibaren Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı’na (OKS) geçildi.
6, 7 ve 8’inci sınıflar için düzenlenen Seviye Belirleme Sınavları (SBS) ise 2008’de uygulanmaya başlandı.
2009’dan itibaren bu sınav sadece 8’inci sınıflara yapıldı. 2012-2013’te SBS tamamen kaldırıldı.
2014’te hayatımıza Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) kapsamında yapılan merkezi sınavlar girdi.
Grup dersinin tercih edilmesine sebep olan iki neden gözlemledim şimdiye kadar. Grup dersler; aile için daha ekonomik bir durum oluştururken, ders veren kurum veya öğretmen için ise daha karlı bir durum oluşturuyor. Yani her iki sebepte “maddi” hedefler taşıyor.
Bizcesi tek yumurta ikizlerinin bile olaylara yaklaşım şekli, ön bilgileri denk olamayabiliryorken sırf aynı sınıftalar diye öğrencileri yan yana getirip ders vermek ve bundan toplu bir başarı beklemek oldukça zor. Böylesi grup derslerde öğrencilerden hangisinin seviyesine göre ders işlenecek? Ortalama bir seviyede alt ve üst seviye öğrenciler, alt seviyede işlenen derslerde ise orta ve üst seviye öğrenciler olumsuz etkilenecektir.
Genelde eğitim özelde öğretim bireysel bir iştir. Her öğrencinin algı seviyesi, bakış açısı istisnalar dışında farklıdır. Bu sebeple “birebir” eğitimi sonuca ulaşma noktasında daha doğru ve daha hızlı buluyoruz.
Yeni başlayanlar için bir tarif getirelim istedik.
Liselere Geçiş Sistemi (LGS), Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2017-2018 eğitim öğretim yılı ile uygulanmaya başlanan ve her yıl yapıla ilköğretimde ortaöğretime geçiş sınavı sistemidir. LGS, 2014 yılında başlayan TEOG sınavının yerine geçmiştir. Liseye Geçiş Sistemi, PISA ve TIMSS soruları esas alınarak beceri temelli mantık muhakeme yeteneğini ölçen bir sınavdır. Sınavı kazanan öğrenciler; Fen Lisesi, Anadolu Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi, Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Mesleki Teknik Anadolu Lisesi türündeki liselere gidebilir.
Sınavda belirli başarı eşiğine ulaşamayan öğrenciler adrese dayalı okul tercihinde bulunabilir ve merkezi sınavla öğrenci almayan okullarda okumayı tercih edebilir. Sınava girmek zorunlu değildir ve sınava giriş ücretsizdir.
2014’te hayatımıza Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) kapsamında yapılan merkezi sınavlar girmişti. 2017-2018 eğitim yılında TEOG son kez yapıldı ve yerini LGS’ye bıraktı.
“Bilindiği üzere eğitim sistemimizde öğrenci seçme ve yerleştirme sınavlarında çoktan seçmeli sorular kullanılmaktadır. Ancak çoktan seçmeli sorular, öğrencilerin cevapları kendilerinin oluşturmasına olanak vermez. Bu tür sorularda seçenekler vardır ve öğrencilerden seçenekler arasında tercih yapmaları beklenir. Bu nedenle bu tür sorularla öğrencilerin eleştirel düşünme, problem çözme, yorum yapma gibi üst düzey zihinsel özelliklerinin ölçülmesi zordur. Öğrencilerin üst düzey zihinsel özelliklerini ölçmek için açık uçlu soruların kullanımı daha uygundur. Çünkü açık uçlu sorular öğrencilere düşünme ve kendi cevabını oluşturma olanağı vermektedir.
ABİDE Projesiyle farklı soru türleri kullanılarak öğrencilerin üst düzey zihinsel özelliklerine sahip olma durumlarının belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bunun sonucunda da ulusal düzeyde bir izleme-değerlendirme sisteminin kurulması planlanmaktadır. Proje kapsamında gerçekleştirilen pilot ve esas uygulamalarda, açık uçlu soruların ulusal sınavlarda kullanılabileceği görülmüştür.”
Bu yazı MEB’in ABİDE projesi kapmasında hazırlanan web sitesinden alındı. Geçen bir yerde bu projenin sonuçlarına ulaştım ve sonuçlar iç açıcı değil ne yazık ki. Sonuçlara göre 8. sınıf öğrencilerinin %20’si matematikte dört işlemde zorlanıyor. Ne yazık ki kendi dilinde yazılan metni okuyup anlamakta da ciddi sıkıntılar var ne yazık ki. Umarım iyileştirilebilecek bir eğitim programı oluşturulur.