Online eğitime yönelik önyargılar birkaç farklı nedene dayanabilir:
- Geleneksel Algılar: Bazı insanlar için, eğitim geleneksel sınıf ortamlarında, yüz yüze etkileşimlerle gerçekleşmelidir düşüncesi hala geçerlidir. Online eğitim, bu geleneksel algıları değiştirmek veya sorgulamak zorunda kalır.
- Teknoloji Kullanımına Güvensizlik: Bazı insanlar teknolojiye ve internete güven duymazlar veya onlara karşı bir dirençleri vardır. Bu da online eğitime yönelik önyargıları artırabilir.
- Etkileşim ve İletişim Eksikliği: Geleneksel sınıflarda, öğrenciler ve öğretmenler arasında daha fazla yüz yüze etkileşim olabilirken, online eğitimde bu etkileşim ve iletişim eksikliği bazıları için dezavantaj olarak algılanabilir. Ama birebir eğitimde bu sorun ortadan kalkar.
- Altyapı ve Erişim Sorunları: Bazı bölgelerde veya topluluklarda güçlü bir internet bağlantısı veya uygun teknolojik altyapı olmayabilir. Bu da online eğitime katılımı kısıtlayabilir ve bu durum da önyargılara neden olabilir.
- Değerlendirme ve Akreditasyon Endişeleri: Bazı insanlar, online eğitimin geleneksel eğitim kadar değerli olduğunu veya aynı akreditasyon düzeyine sahip olduğunu sorgulayabilirler. Bu endişeler, online eğitime yönelik önyargıları artırabilir.
- Önyargılı Deneyimler: Daha önceki kötü online eğitim deneyimleri yaşamış olanlar, bu deneyimlerinden dolayı online eğitime yönelik önyargılar geliştirebilirler. Zira pandemi döneminde yaşanan eksiklik kötü bir örnek teşkil etmiştir. 30-40 kişinin girdiği online derslerde öğrenciler derse odaklanamamış, öğretmenler hazırlıksız yakalanmıştır.
Online eğitimin faydalarını ve potansiyelini anlamak, teknolojinin eğitimdeki rolünü ve çevrimiçi platformların nasıl etkili bir şekilde kullanılabileceğini görmek önemlidir. Ayrıca, online eğitimin dezavantajlarını ele almak ve geliştirmek için çözümler aramak da önemlidir.